Cuma Hutbesi 19 Eylül 2025: Diyanet'in Bu Haftaki Konusu ve Tam Metni Burada!
Bir mübarek Cuma günü daha geldi. 19 Eylül 2025 tarihli Cuma hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlandı. Bu hafta Cuma namazı öncesi, 81 ildeki camilerde okunacak hutbede ticarette ahlakın önemi vurgulandı. Hutbede, “İslam’a göre; ürününü olduğundan farklı göstermek, karaborsacılık, tefecilik ve stokçuluk yapmak kul hakkıdır, haramdır. Verdiği sözü tutmamak veya yerine getiremeyeceği bir şeyi taahhüt etmek yalancılıktır, günahtır.” denildi. "Peygamberimiz (s.a.s) ve Ticaret Ahlakı" başlıklı 19 Eylül 2025 Cuma hutbesinin tam metnine ulaşmak için tıklayın.

19 Eylül 2025 Cuma hutbesinin konusu ve metni yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu hafta da perşembe günü dinhizmetleri.diyanet.gov.tr internet sitesinde haftalık hutbeyi erişime sundu. Türkiye genelindeki camilerde cuma namazı öncesi okunacak olan 19 Eylül tarihli hutbede, "Alışverişte satılan malların kusurlarını bilerek gizlemek, satıcının bilgisizliğinden veya zor duruma düşmesinden faydalanarak malı gerçek fiyatının altında almak fırsatçılıktır, emeğe ihanet olarak değerlendirilir." ifadelerine yer verildi. İşte, 19 Eylül 2025 Cuma hutbesinin tam metni …

PEYGAMBERİMİZ (S.A.S) VE TİCARET AHLAKI
Değerli Müslümanlar!
Bir gün, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in huzuruna bir sahabi geldi ve şöyle sordu: “Ey Allah’ın Resulü! Ben ticaret yapıyorum. Mal alırken önce düşük bir fiyat söylüyorum, daha sonra kademeli olarak artırıyorum. Malı satarken de yüksek bir fiyatla başlıyorum, sonrasında düşürüyorum. Bu yöntemim doğru mu?” Peygamberimiz, bunun üzerine şu yanıtı verdi: “Asla bu şekilde davranma! Mal alacaksan gerçek fiyatını belirt. İster kabul etsinler ister etmesinler. Mal satacaksan da gerçeği söyle. İster alırlar ister almazlar.”

Kıymetli Müminler!
Yüce dinimiz İslam’ın üzerinde durduğu hususlardan biri de ticaret ahlakıdır. İslam’ın ticaret ahlakı üzerinde durduğu temel ilke, helal ve haram ayrımına çok dikkat etmektir. Kur'an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: ﴾وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ﴿ "Tartıyı adaletle yapın ve teraziyi eksik tutmayın." Elde edilen kazançta doğruluk ve dürüstlük esas alınmalı; yalan ve dolandırıcılığa başvurulmamalıdır.

Değerli Müslümanlar!
Ticaret alanındaki en güzel örnek, ticaretle uğraşan Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’dir. Peygamberimiz, nübüvvetten önce güvenilirliği ile bilinen Muhammedü’l-Emîn olarak tanınmıştır. O, emeği ve helal yoldan kazanmayı teşvik etmiş, tembelliği ve dilenme halini hoş görmemiştir. Ticarette hile yapanlar, yalan söyleyenler ve haram kazanç elde edenler, cehennem azabıyla uyarılmışlardır.

Değerli Müminler!
Maalesef, bugün Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in, “Öyle bir çağ gelecek ki, bireyler, malını helâlden mi yoksa haramdan mı elde ettiğine dikkat etmeyecek!” dediği günlerde yaşıyoruz. Bazı kişiler, daha fazla kazanma ve hızlı zenginleşme arzusu ile helal ve haram kavramlarını göz ardı etmektedir. İslam’a göre; sattığı ürünü olduğundan farklı göstermek, karaborsacılık, tefecilik ve stokçuluk yapmak kul hakkına tecavüzdür ve haramdır. Verdiği sözü tutmamak, yerine getiremeyeceği bir sözü taahhüt etmek yalancılıktır ve suçtur. Alım satımda yerli ve yabancı bireylere farklı fiyatlar uygulamak, aldatan bir davranıştır ve günahtır. Afet zamanlarında, öğrencilerin eğitim dönemi ve memurların tayin sürelerini fırsat bilerek kira ve ürün fiyatlarını artırmak, kul hakkıdır ve vebaldir.
Alışverişte satılan malların kusurlarını bilerek gizlemek, satıcının bilgisizliğinden veya zor durumda olmasından faydalanarak onu aşağı fiyata almak fırsatçılıktır ve emeğe ihanet etmek olarak kabul edilir. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in uyarısı açıktır: “Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Kusurlu bir malı, kusurunu açıklamadan din kardeşine satması haramdır.”

Kıymetli Müslümanlar!
Aziz milletimiz, Allah Resûlü (s.a.s)’in üstün ahlakını ticaretine ahîlik teşkilatı aracılığıyla taşımıştır. Ahîlik, iyiliğin var olduğu, alın terinin duayla birleştiği ve kazancın sadece maddi değil manevi olarak da biriktiği bir gönül kurumudur. Yüce Rabbimizin, “Onlar, ne ticaret ne de alışverişin kendilerini Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoymadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.” dediği üzere; imanı kalbine işleyen ve ticaret açısından ibadetten taviz vermeyen kişiler topluluğudur. Bugün, ahîlik anlayışını ticaretimize yeniden hâkim kılmak, rızkımızı helal kaynaklardan kazanmanın çabasını göstermek temel sorumluluğumuz olmalıdır. Unutmayalım ki ticaretin bereketi dürüstlükte, huzuru helâlde ve kazancı ise Allah’ın rızasına adanmış bir hayat bulmaktadır.

Hutbemi, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in şu müjdesi ile sonlandırıyorum: “Dürüst ve güvenilir tüccar, mahşerde peygamberler, sıddîklar ve şehitlerle birlikte olacaktır.”

19 EYLÜL CUMA HUTBESİ TAM METNİ PDF İNDİR-OKU LİNKİ