Fed'in 50 Baz Puan Faiz İndirim Beklentisi: Enflasyon Baskıları Gölgesinde!

ABD Merkez Bankası (Fed) eylül ayındaki toplantısında, devam eden enflasyonist baskılar nedeniyle 50 baz puanlık faiz indirim beklentileri önemini yitirirken, uzmanlar 25 baz puanlık faiz indirimini ön planda görüyor.

Fed'in 50 Baz Puan Faiz İndirim Beklentisi: Enflasyon Baskıları Gölgesinde!

Bu hafta Federal Rezerv'in alacağı para politikası kararları yatırımcıların dikkatini çekerken, Fed Başkanı Jerome Powell'ın yapacağı açıklamalarda bankanın projeksiyonlarına dair ipuçları aranacak.

Son enflasyon verisinin ardından, tarifelerin fiyat artışları üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlı kalabileceğine dair bir güven ortamının oluşmasıyla Fed'in gelecekteki adımlarına ilişkin fiyatlamaların netleştiği görüldü.

Piyasalardaki fiyatlamalarda, Federal Rezerv'in gelecek hafta gerçekleşecek toplantısında politika faizini 25 baz puan azaltacağına kesin gözüyle bakılırken, yıl sonuna kadar toplamda üç faiz indirimi olması bekleniyor. Ayrıca, 2026 yılı itibarıyla da en az üç faiz indirimi yapılabileceği düşünülüyor.

Açıklanan makroekonomik veriler, "Eylülde 50 baz puanlık bir indirim olabilir mi?" sorularını akla getiriyor.

"GÜÇLÜ EKONOMİK FAALİYET, ENFLASYONUN HEDEFİN ÜZERİNDE DEVAM ETME RİSKİNİ ARTTIRACAK"

Federal Rezerv'in Eylül toplantısında, artan enflasyonist baskılar nedeniyle 50 baz puanlık faiz indirim beklentileri geri planda kalırken, uzmanlar 25 baz puanlık indirim olasılığının öne çıktığını belirtiyor.

Capital Economics küresel başekonomisti Jennifer McKeown, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Üst yönlü enflasyon riskleri, 50 baz puanlık faiz indirimine dair spekülasyonların abartılı olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Yeni projeksiyonların, piyasalardan daha yüksek bir faiz oranı yoluna işaret edebileceğini belirten McKeown, yavaşlayan iş gücü koşullarının Fed'in 25 baz puanlık faiz indirimine hazır olduğunu düşündürdüğünü kaydetti.

McKeown, "Fed Başkanı Powell'ın risk değişimlerine yaptığı vurgu, tarifelerin tüketici fiyatları üzerinde şimdiye kadar belirgin bir etkisi olmamasıyla ilgiliydi; ancak Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) 50 baz puanlık bir kararı desteklemek için bir başka nedende, bu risklerin ortadan kalkmamış olduğu" açıklamasında bulundu.

Azalan iş gücü piyasasının, Fed'in hizmet enflasyonundaki yeniden başlayan bir toparlanmayı göz ardı edebileceğini belirten McKeown, "Oysa güçlü ekonomik faaliyet büyümesi, enflasyonun hedefin üzerinde kalma riskini artıracak. Daha net bir tablo oluşana kadar, FOMC üyelerinin faiz oranı projeksiyonlarında büyük değişiklikler yapmalarını beklemiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"BU YIL 75 BAZ PUANLIK İNDİRİM OLASI"

ING Uluslararası Başekonomisti James Knightley, enflasyon endişelerinin kademeli olarak azalabileceğini ve bu durumun yıl boyunca toplamda 75 baz puan faiz indirimine olanak tanıyabileceğini aktardı.

"Tarifelerin enflasyon üzerindeki etkisine yönelik çoğu üyenin temkinli yaklaşımı, 25 baz puanın muhtemel sonuç olduğunu gösteriyor ve piyasalar da bunu bekliyor." diyen Knightley, azalan tüketici talebi ve zayıflayan iş piyasasına dair işaretlerin giderek daha belirgin hale geldiğine dikkat çekti.

Knightley, "Enflasyon hâlâ hedefin üzerinde kalıyor ve tarifelerin yüksek enflasyonu devam ettirme olasılığı bulunuyor; fakat risk dengesi, ekonominin daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğuna işaret ediyor." ifadelerini kullandı.

"FED'DEN EYLÜL TOPLANTISINDA 25 BAZ PUANLIK FAİZ İNDİRİMİ BEKLİYORUZ"

Rabobank Çapraz Varlıklar Strateji Başkanı Christian Lawrence, "Fed'den Eylül toplantısında 25 baz puanlık bir faiz indirimi bekliyoruz; açıklanan enflasyon raporunda da görüldüğü üzere enflasyonist baskılar yeniden artış gösteriyor." dedi.

Tarifeler nedeniyle fiyat enflasyonunun etkisini ölçmenin zor olduğunu belirten Lawrence, tüketici fiyat enflasyonunun hâlâ çok yüksek seviyelerde bulunduğunda hemfikir olduklarını ve artan enflasyonist korkuların sürdüğünü ifade etti.

Lawrence, iş gücü verilerinin gecikmeli etkisi göz önünde bulundurulduğunda, henüz en kötü günlerin yaşanmadığını ve tüketimde belirgin bir yavaşlamanın olabileceği endişesinin bulunduğunu söyledi. (AA) Bu içerik Hande Dağ tarafından yayına alınmıştır.